25 Ağustos 2013 Pazar

SORUMLULUĞU ALINMAYAN ZEVKLER

AHHH BU ERKEKLER !!!

Bu Pazar, Ayşe ARMAN'ın, Meryem UZERLİ ile olan ropörtajını okuyup, sinir küpüne dönen
kadınlardan sadece birisiyim.
Ropörtaj için TIK


ÖZETLE; Bizim Hürrem diye ısrar ettiğimiz Meryem, Türkiye'de ailesinden-dostlarından uzak, yoğun iş temposunda tek başına bir kadın! O paraya, şöhrete rağmen duygusallığı, yalnızlığı ağır basan bir kadın.
Can ATEŞ; Kim olduğunu bilmediğim iş adamı adı altında Playboy olduğunu anladığımız, 2 çocuk babası bir erkek.
Tanışıyorlar, arkadaş oluyorlar, fix hikaye... Kadının henüz aklı başında, onun kendine göre olmadığının bilincinde. Erkek de ağına düşürebileceği zayıf halkayı bulduğunun farkında.
İşte biz kadınların zayıf noktası; yalnızsan, ilgi gösteren, zaman yaratan, zor zamanında yanında olan adama sarılma-sevme iç güdüsü 
Can Bey, zayıf noktayı farkettiği an burdan yüklenmiş, sağlam çalışmış bu arada bizim Hürrem aklını kaybetmiş ki, hayatının merkezine o adamı koymuş ve Can Bey 
istediğini almayı başarmış. Birlikte olmuşlar ve Meryem, hamile kalmış.  Can Bey, benim 
zaten 2 çocuğum var, bu çocuğu doğurmak senin de Türkiye'de ki şöhretine gölge düşürür derken; Meryem'in bu sözlerle gözü açılmış, düşünmek istediğini söylemiş. Can Bey düşüne-cek birşey olmadığını Türkiye'de erkek istemedikten sonra kadının bu konuda söz hakkı olmadığını belirtmiş! Bizim akıllı-ekonomik özgürlüğü elinde olan kadınımız tek başına olsa da bu çocuğu doğurup, anne olmak istediğini söylemiş. Sonuç, Meryem UZERLİ'nin babası çocuğu nüfusuna almak istediğini belirtmiş!

Şimdi durum böyleyken, benim "adam" demekte zorlandığım, Can Bey gibi erkeklerin sayısı ülkemizde bu kadar çokken; duygusal zekası mantığından fazla olan biz kadınlar ne yapalım? Neye, kime, nasıl inanıp-güvenelim? Bu soruyu erkekler de annesi, kız kardeşi, kız çocukları hatta eşleri için düşünebilirler.

Hadi Meryem UZERLİ yine iyi bir örnek, 
                                      Bir de cinsellik yaşayarak, kendine bağlayacağını sanan kadınlar, erkekler var (gerçek şu ki; 2 dklık zevk kimseyi kimseye bağlamaz) ve üstüne hamile kalan sonra o adamı kendine bağlayamadığını anlayıp, kürtaj olan kadınlar var! 

Yine mi kadın suçlu?
                                      Yok Hacı,   yok abla,   şunu anlayın artık:
Erkekler kadınların, kadınlar da erkeklerin zayıf noktasını öğrendikçe tarih boyu sürecek bu ahlaksız çatışma ve sevgiyle aile ortamında anne-baba-çocuk birlikteliğini öğrenemeyen, sorunlu çocuklar!

Sorumluluğunu alamayacağınız zevkleri yaşamaktan vazgeçin!

17 Ağustos 2013 Cumartesi

17Ağustos ve Hayatımızın Depremi

Bugün 17Ağustos o malum, karanlık gece saat 03:02 ...
                SESİMİ DUYAN VAR MI ?...

O karanlık geceden, arkasından gelen yalnız ve yarım kalan hayatlardan
bahsedecek değilim. Çünkü herkes biliyor artık ve herkes korkuyor hatta 
bilinçli olsak bile korkuyoruz. Adı üstünde "Doğal Afet" ne olcak/nasıl 
olacak kimse bilmiyor, tahmin bile etmiyor!

Peki ya kendi hayatlarımızın afetleri ?..
Tek şansımızın olduğu, çoğu zaman ayakta kalmakta zorlandığımız
afetler!
En azından doğal afetlere hazırlanabilir, önlem alabilirken kendi 
hayatlarımızda ne yaşayacağımızın, kimlerle karşılacağımızın garantisi
yokken önleme gibi bir şansımız bile yok! Bu biraz adaletsiz değil mi?
Doğal afetten kaçamazken, hayattan hatta yaşama ihtimalimiz olan 
günlerden kaçmaya, insanlardan uzaklaşmaya çabalıyoruz. Boş 
muhabbet çünkü kaçış yok şimdi kaçsak bile başka bir zamanda,
başka insanlarla yine aynı afete maruz kalacağız, Sonuç Aynı! 

Taa ki, ders alıp (aynı doğal afete kendimizi hazırlayamadığımız
ama) bilinçlendiğimiz güne kadar!

Şimdi ben gidiyorum kaçış değil bu, bilinçlenme ve daha fazla
zaman kaybetmeden hayata yeni bir yön verecek cesareti 
kendimde bulma arayışı ...

HoşçaKalın
Tüm ölenlerin ruhu şad olsun.
Allah tüm kaybı olanlara sabır versin!
Hayattaki tüm depremleri yaşarken, 
 yalnız olduğunuzu unutmayın!