27 Ocak 2016 Çarşamba

HAYATINI SADELEŞTİR /ALIŞVERİŞ


Son zamanlarda bir sadeleşme modası aldı yürüdü. Kitaplar, kişisel motivasyon destekleri vs.
İtiraf ediyorum ben de nasibimi aldım fakat benim ki, moda değil mecburiyet ile başladı.



Kozmetik ve makyaj ürünlerine olan merakımı biliyorsunuz
önceki yazilarda bahsettiğim "sivilce tedavim" ile başladı bu merak. O eziyetli süreç bittikten sonra cildime iyi bakmaliyim diye kremlere sardim.
Kremlerden hevesimi alinca da, makyaj malzemeleriyle devam ettim. 

Hiç olmazsa bir oje alarak eve dönmeler başladı sonra arkadaş hediyeleri, instagramda "Aa yeni koleksiyonu gördünüz mü" gazlamaları, indirim alışverişi videoları, fotoğrafları derken, böyle devam etti.
Eskiden çekmecenin bir bölümünde 1allik 1ruj 1rimel bulunduran kız artık bir full çekmeceye sığamaz oldu. Dolabı büyüttüm, ekstra şeffaf düzenleyici yaptırdım. Kutular, koliler derken böyle giderse odaya sığamıcam, saklasam bozulacaklar; açsam, kullansam bir ömür bitmeyecekler derdi başladı. Gözüm kozmetiğe doydu resmen.
Sorgulamaya başladım hangisi ne kadar lazım ya da hangisi beni ne kadar mutlu ediyor, gerçekten kullanmayı mı seviyorum yoksa sadece elimin altında olmalarını mı? Bir kitapta şu satırları okumuştum; 
"Evler, eşyalar için değil; insanlar içindir. 6 kişilik bir masaya, yılın 300günü yalnız oturuyorsanız, o masaya ihtiyacınız yok."
Arkadaş iyi de ferrarisini satan bilge mi olalım demiştim. Ben oldum olası evde fazla eşya sevmem dikkatinizi çekerim, gereksiz demiyorum fazla diyorum.


Hangi blogger arkadaşımla konuşsam, hepsi aynı dertten şikayetçi oldu. Odaya sığamamak, fazla ürün denemekten cildini bozmak, asla sürmeyeceğini bile bile alınan far ve rujlar... Onlara bakınca elimdekilerin gerçekten az olduğunu da bir çok kez gördüm. Bir far paleti ya da bir allık bitirmenin zorluğundan bahsettik fakat atmaya, vermeye kıyamamaktan şikayet ediyorduk. 50liralik 3 fondöten almaktansa, gider bir ayakkabı alırım diyen de oldu, high end tek bir fondöten alırım diyen de...


Söylemesi kolay da uygulaması zor derken, yeni yıl da kendime bir söz verdim. 
"HAYATINDAKİ FAZLALIKLARDAN KURTUL, KURTULAMADIKLARIN OLURSA ASLA KİMSEYE ŞİKAYET ETME DEMEK Kİ; YETERİNCE KURTULMAK İSTEMEDİN!"
Bu kural, çevremdeki insanlar, ilişkiler, iş hayatım için de geçerli!

Dolabı açtım başladım eş\dost\akraba ürünleri dağıtmaya hatta kıyamadığım halde kullanmayacaklarımdan bile kurtuldum. Lip balmlar, ojeler, kullanılmayı bekleyen tokalar/aksesuarlar sitedeki kız çocuklarını çok mutlu etti. 
Durun sıra gardolapta giyilmeyi bekleyen giysilere de gelecek!

Tabii bunu yaparken, 1rimel 1fondöten 1ruja düşmek imkânsız gerçekçi şekilde planlamak, hedef koymak gerekiyor. Ben maximum 1yıl içinde bitecekler olarak planladım. Uzun vadeli bir hedefte koyabilirsiniz para biriktirip tatil-araba-seyahat etmek gibi...Alışveriş, ülkenin en iyi psikoloğundan çok daha etkilidir! 
Bu sözü bir çok kez duymuşsunuzdur. Dünyada ( özellikle Amerika da obezite hastaları arasında sıkça görülen) "Alışveriş Hastalığı" adı verilen, bilimsel bir gerçek olduğunu biliyor muydunuz?
Hiç giyemeyeceği bir ayakkabıyı ya da hiç kullanmayacağı renkte bir ruju almak gibi.
Biraz düşünürsek, bunun için Amerikada ya da obez olmanız gerekmez.
Mutlu olmak için, eroin/kökeni/sigara/alkole ihtiyacımız olmadığı gibi gereksiz alışverişe de ihtiyacımız yok.
Siz de dolabınıza bir göz atıp düşünmeye ne dersiniz?

26 Ocak 2016 Salı

Gülümsemeye dair şaşırtıcı gerçekler: Hangi gülümseme ne anlama geliyor?

Vücut dili kullanımının en belirgin özelliklerinden olan gülümsemenin farklı çeşitleri, altında farklı anlamlar barındırıyor. Tıpkı hissederek gülümsemenin ve mutlu olmadığımız halde gülümsemenin karşımızdaki kişiler tarafından hissedilebiliyor olması gibi, nasıl güldüğümüzün de karşımızdaki kişiler tarafından algılanış biçimi farklılıklar gösterebiliyor.


Dudakları kapatarak gülümsemek



Dudaklar kapalı şekilde gülümsemek, gülümsemenin en yaygın olarak kullanılan çeşitlerinden biri. Kolay yapılabiliyor olması, gülümsemek istemediğimiz ancak gülümsememiz gereken durumlarda karşı tarafa kibar ve nazik bir tepki vermeyi daha kolay hale getiriyor. Dudaklar kapalı olarak gülümsemek, çoğunlukla samimi algılanmayan bir gülümseme biçimi. Gerçekten hissederek gülümseyen kişilerden dişlerini göstererek gülümsemelerini bekliyoruz. Her ne kadar orta dereceli bir samimiyet belirtisi olarak algılansa da, karşımızdaki kişinin gülümserken dişlerinin beyazlığına güvenmiyor oluşunun ya da dişlerindeki problemleri gizlemek isteyişinin de dudaklarını sıkı şekilde kapatarak gülümsemeyi tercih etmesinin sebebi olduğunu da aklımızın bir köşesinde bulundurmakta fayda var.


Kendini beğenmiş gülümseme



Kendini beğenmiş ve odağın kendisinde olmasını isteyen insanların çoklukla kullandığı bu gülümseme çeşidinde, dudaklar genelde kapalı ve gülümseme sağa ya da sola çekilmiş olarak bulunuyor. Zaman zaman dudakların aralık olduğu ya da üst dudağın biraz daha kalkık tutulduğu durumlarda da gözlenebiliyor. Dudaklarla birlikte kaşlarda da bir tarafı kaldırmak gülümsemeyi tamamlayıcı olarak kullanılabiliyor.


Kendini beğenmiş şekilde gülümseyen insanların bir çoğu bulunduğu ortamda lider konumunda olmak isteyen ve odak noktası olmak isteyen kişiler. Kalabalık bir ortamda iletişim kurduğunuz kişilere bir süreliğine bu şekilde gülümsemeye devam ettiğinizde sizinle konuşurken çok daha dikkatli ve gergin olduklarını hissedebilirsiniz.


Yarım gülümseme



Kendini beğenmiş gülümsemeye oldukça benzeyen bu gülümseme türü, asimetrik bir görüntü yarattığı ve tam olarak ne yaptığınızın anlaşılmaması nedeniyle en karmaşık ve en farklı tepkiler alabileceğiniz gülümseme çeşidi. Kendine güven, utanma, ilgi, kızgınlık, dominantlık gibi birbirinden çok farklı duyguları yansıtabiliyor.


Ağız açık gülümseme



Ağız açık olarak gülümseme, dişlerin tamamının gösterildiği gülümseme çeşidinden farklı olarak, kahkaha atarken çekilmiş bir fotoğraf görüntüsünü andırır. Bu gülümseme de, şaşırtıcı şekilde çoğunlukla yapay ve samimiyetsiz bir imaj yansıtır. Her ne kadar yapay olsa da, bu şekilde gülümseyen kişiler çoğunlukla umursamaz, ben merkezci ve eğlenceli kişiler olarak tanımlanır. Özellikle fotoğraflarda fotojenik görünmenin en kolay yollarından biri, tüm dişleri göstermek ve ağzınızı olabildiğince açmak. Tabii ki öğle yemeğinde dişinizde maydanoz kalmadığından ve dişlerinizin yeterince beyaz olduğundan emin olduktan sonra:)



Bu içerik http://www.uplifers.com/ tarafından hazırlanmıştır. 


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

12 Ocak 2016 Salı

MAT RUJLAR için LİP BALM mı DUDAK BAZI mı?

Uzun bir aradan sonra herkese merhaba,

İnstagramdan (flycyln) sonra snapchat de (+flycylnfulya) hayatımıza girince, 
bir de günlük işlerin sayısı artınca, bloga zaman ayırmak beni zorladı. İşin doğrusu blog okunma sayıları da pek tatmin edici değil. Karşınızda erişecek biri yoksa, kendi kendinize internet çöplüğü için yazmak pek mantıklı ve teşvik edici değil, tahmin edersiniz.

Uzatmadan konuya gireyim; son yazım makyaj bazları TIK TIK ona ek olarak;  2-3 sezondur bir mat ruj moda akımı aldı başını yürüdü ve uzun süre daha mat rujlar revaçta olacak. (bknz. Balm, MAC, Dior, Chanel, YSL) 
Ülkemizde de yerli markalar bu modaya başarıyla ayak uydurdu. (bknz. Pastel, Note, Flormar, Golden Rose)
İnstagramda mat ruj paylaşımları için sayfama TIK TIK :)

Tamam hepsi güzel hoş dediğinizi duyar gibiyim fakat bu rujların da dezavantajı,  dudak kurutması! Hem de şu soğuk günlerde zaten dudaklarımız yeterince kurumuyormuş gibi ...
Ruj altına lip balm sürseniz; üstünde ruj durmuyor, dudaklarınızdan her an taştı taşmadı kaygısıyla ruj mu sürülür? 
Altına dudak kalemi kullansanız; o da ekstra kuruluk ve dudaklardaki o çatlak görüntüyle ruj yine güzel gözükmüyor.

SONUÇ: Pek çok markanın dudak bazı çıkarttığını biliyorsunuz peki ama elinizde zaten bir yüz bazınız varsa, onu dudağa uygulamak varken neden yeni birşey alasanız ki? 
Özellikle gözenek silme etkisi yaratan, SİLİKONLU BAZLAR; dudak çatlarınızın içine dolarak dudağınızı kusursuz gösterirken, bir parça da dudağa dolgunluk verir. Üzerine de mat rujunuzu uygularsanız, gün içinde göreceksiniz ki, rujunuz oldukça uzun süre tazelemeye gerek duymadan dudağınızda kalacak ;)