Bu haftaki konu, son günlerde çevremde fazlaca gözlemlediğim, yaşadığım, hatta birçok kadının da yaşadığına emin olduğum, (cesur erkek ve ilişkileri tenzih ederek) ciddi bir ilişkiye başlamaktan korkan;
- Cesaretsiz ve Korkak Erkekler -
İLİŞKİYE BAŞLAMAK
Günlük, gecelik, eğlencelik tabir edilen değil de, güzel, akıllı, mantıklı ve güçlü görünen bir kadınla uzun vadeli bir ilişkiye başlamak onlar
için korkutucu olan ilk adım.
Uzun vadeli ilişki demek; zaman yaratmak, güvenmek,
fedakarlıkta bulunmak, hesap vermek,
ilgi göstermek, çapkınlıktan uzak durmaya çabalamak, tek eşliliği
benimsemek ve paşa paşa
trip çekmeye mahkum olup öyle hemen gitmemek demek.
KORKMA SEBEPLERİ
Temelde tek korku, hissetmek istemedikleridir!
Çünkü günlük ilişkilerde hislere, düşünmeye gerek yoktur.
Para, zaman ve mekan bulduktan sonra eğlenmek kolaydır ve
her zaman yapılabilir...
Bu yüzden kolay, eğlenceli ve geçici olan varken;
zor, kalıcı ve fedakarlığa dayanan
bir ilişkiye cesaret edemeyip, hissetmekten kaçmayı tercih ederler.
1- AŞK ve SAHİPLENİLME KORKUSU: Çok cesur görünüp, aşık olmak istediklerine aldanmayın konu aşk ve hisler ise, malesef o kadar cesur değiller.
Bu cesaretsizliklerinin sebebi de genellikle;
geçmişten gelen bir aşk acısı, aldatılma ya da terkedilme korkusundan kaynaklanır.
Erkek, yapı olarak bencil ve basittir!
Bir erkeği düşünmeye, hissetmeye yönelten- yönlendiren
her zaman kadın olmuştur.
Erkekler bunu asla kabul etmezler ama aptal kadın erkeğin gözüne soka
soka yönlendirme yaparken, zeki kadın erkeğe bunu hiç çaktırmadan,
zaman içinde yapar ;)
Onu sahiplenerek; hayatına el atmanızı ya da onu değiştirmenizi istemez
ama unuttuğu şey,
zaten bunu hiç bir insanın istemeyeceğidir.
Uzun süreli ilişkilerde bu zaman içinde kendiliğinden olur ;)
2- SADAKAT KORKUSU: Düzenli bir ilişkiye başladıklarında, günlük-gecelik ilişkiler yaşayamayacaklarının bilincindedirler ama erkeği yöneten, kalbi veya aklı değil, hormonlarıdır.
Hormonlarına hakim olabilen erkek sayısı da malesef azdır.
Bu yüzden sadık olunmasını bekleyip,
sadık kalamadıklarında vicdan muhasebesi yapmak istemezler.
Fakat bu vicdan muhasebesini yapanlar da, rahatsız olup
vicdanlarının sesini kısıp,
yollarına devam etmeyi tercih ederler.
Hormonlarıyla yaşamakta ısrar edenler için
bir yerden sonra, vicdan ya da ahlak kavramları önemini yitirir.
Sanırım, ilkel hayattaki avlanma kültürüne,
modern çağda kadını av gibi görerek sahip çıkıyorlar ;)
SONUÇ OLARAK:
Bu korkuları yüzünden gelgitler yaşarlar, ilgisiz davranıp uzak durmaya, kendilerinden soğutmaya çalışırlar.
Demiştim "erkekler basit yaratıklardır" laftan değil, icraatten anlarlar.
Ara ara yoklama çekip bir gün bıraktığı yerde olmadığını,
onu başlamaya cesaret edemediği ilişkiye
bir başkasının başladığını, hatun kişiyi başkasının mutlu ettiğini görünce;
cesaretlenmek isterler de,
hadi geçmiş olsun artık ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum :